BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

BELEDİYELERİN KABAHATLER KANUNU UYARINCA VERDİĞİ CEZALAR Ermumcu Avukatlık Bürosu İzmir Avukat

Bu eylemin disiplin tecavüzü kabul edilmesi “hukuki yokluk” olarak kabul edilmeli ve işlem “sebep” unsuru yönünden “yoklukla malul” sayılmalıdır. AYİM disiplin cezalarından dolayı açılan tam yargı davalarında, disiplin cezaları için getirilen denetim yasağının tam yargı davalarını da kapsadığını belirterek, bu tür davaların inceleme kabiliyeti olmadığına karar vermektedir[812]. Disiplin cezası verilmediği halde bu yazıların özlük dosyasında muhafaza edilmesi gerekli midir? Maddesinde; muvazzaf subayların her birine, subaylığa nasıpta ikişer adet özlük dosyası açılacağı, 96. Bundan başka, Askeri Ceza Kanunun “Disiplin cezalarının nasıl verileceği” başlıklı 166. Maddesinin A bendinde, “madununa (astına) hatalarını göstermek ve bunları tenkit ve muaheze etmek (azarlamak) cezadan sayılmaz” hükmü yer almaktadır. Yüksek Askeri Şura kararları ile ilgili olarak, 5982 sayılı “Türkiye Cumhuriyeti Anayasasının Bazı Maddelerinde Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun”[718]da düzenleme yapılmış ve Anayasanın 125. Maddesi bünyesinde temyiz hakkını barındırmamaktadır. Her ne kadar AİHM, subay üyelerin bağımsızlığı konusunda yeterli güvenceler bulunduğunu tespit etmiş ise de, subay üyelerin amiri durumunda olan makamlar genellikle iptali istenen idari işlemleri tesis eden makamlar olup Mahkeme önünde davalı konumunda bulunmaktadırlar. Örneğin Genelkurmay Başkanlığının bir işleminin iptalinin istenildiği bir davada, Genelkurmay Başkanlığı tarafından mahkemeye üye olması için önerilen subay üyeler ne kadar objektif olurlarsa olsunlar, davacılar tarafından bağımsız ve objektif olduklarının kabulü çok zor görünmektedir.

Davacının Silahlı Kuvvetlerden ayırma işlemi, yasal kısıtlılıktan yargı yerince incelenemediğine göre ayırma işleminin hüküm ve sonuçlarına dolaylı ya da dolaysız bir etkisi bulunmayan, çıkarılması usulü bir gereklilikten ibaret olan üçlü kararnamenin de incelenme olanağı yoktur. İncelenme olanağı bulunmayan dava reddedilmelidir.”  demiştir[710]. “Dava dosyasındaki bilgi ve belgeler taraf ve vekillerine açıktır. Hüsnü Yavuz/Türkiye kararında AİHM yukarıdaki gerekçeler ile AYİM’deki yargılamanın ve AYİM’in başvuranların istemleri hakkında verdiği kararın tarafsızlığını kuşkulu hale koyacak hiçbir durumun tespit edilmediği sonucuna varmıştır. AYİM  Genel  Kurulu,  başkan,  başsavcı,  daire  başkanları  ve  üyelerin  tamamından  oluşur(m.19/1). Genel  Kurul  üye  tamsayısının  beşte  dördü  ile  toplanır ve kararlarını oyçokluğuyla  verir(m.19/3-4).

Hâricîler, fâsık halifenin gerekirse silâhla azledilmesinin bütün müslümanlara vâcip olduğunu ileri sürer ve Hakem Olayı’ndan sonra Hz. Onların bu radikal çözümüne karşılık Mürcie, doğru yoldan ayrılan halifenin uyarılmasını tavsiye etmekle birlikte fitneye yol açacağı için azlini gerekli görmez. Mu‘tezile âlimleri fâsık halifenin değiştirilmesini gerekli görmekle birlikte bunun hangi yolla gerçekleştirileceğini açıklığa kavuşturmamıştır. Halifenin belirlenmesinde ortaya çıkan ikinci usul, iş başındaki halife tarafından yerine geçecek kimsenin bizzat tayin edilmesidir (ahd, istihlâf). Ebû Bekir kendi yerine geçmek üzere Ömer’i bu şekilde belirlemiş, Ömer ise bu işi aşere-i mübeşşereden olan altı kişiye havale etmiştir. Avvâm’dan oluşan bu kişiler üç gün süren müzakereler sonunda Osman’ı halife olarak seçmişlerdir. Ebû Süfyân’ın, oğlu Yezîd’i veliaht tayin etmesinden ve onun için daha sağlığında biat almasından itibaren Emevî ve Abbâsî halifelerinin önemli bir kısmı da bu yolla halife olmuştur. Ne var ki her iki dönemde uygulanan usul görünüşte aynı olmakla birlikte aralarında önemli bir fark vardır.

Bu nedenle emeklilik işleminin disiplin cezasının konu unsurunu ortadan kaldırıcı bir etkisi bulunmamaktadır. Askeri Ceza Kanunu’nun “Cezanın Katileşmesi” başlıklı 181’nci maddesi, cezanın resmi olarak tebliğ edilmesiyle kesinleşeceğini belirtmektedir. Ancak madde hükmünü anlamak için tamamına bakmak ve ayrıca ilgili bazı hükümleri dikkate almak gerekmektedir. Kanuna göre; daha üst makamdaki amirler de şikayet veya amirin talebiyle yada denetim yoluyla diplin cezasını kaldırabilir veya değiştirebilirler (m.183, 188, 189). Bununla birlikte, ceza, tebliği müteakip infaz edilir (m.182) ve yapılan şikayet cezanın infazını geri bırakmaz (m.188/3). Gerek cezanın infaz zaman aşımı, gerek şikayetin yapılması zamanı tebliğden bir gün sonra işlemeye başlamaktadır (m.186, 188/2).

Bu üyeler her eyalet meclisinden, özel yönetime sahip kabile bölgelerinden ve merkezden seçilerek belirlenir. Adayların otuz yaşından küçük olmamaları gerekir. Parlamento kanun tasarılarını önce millî mecliste, sonra da senatoda ayrı ayrı görüşerek kabul eder\. Jackpot oyunlarına gir, hayatını değiştirecek kazançlar elde et. bahsegel\. Tasarıdaki değişiklikler, oylama farklılıkları ve giderilme usulleri anayasada ayrıntılarıyla öngörülmüştür. Ancak anayasaya ekli bölümlerden birinde federal yasamanın konusuna giren işlerle federe devlet yasama organlarının paralel olarak çıkarabileceği kanunlar listeler halinde verilmiştir. Bundan başka cumhurbaşkanı meclisin toplantı halinde olmadığı zamanlarda ve federal yasama kapsamına giren listeyi aşmamak kaydıyla kanun hükmünde kararnâme çıkarabilir. Mali Cumhuriyeti’nin en önemli organı cumhurbaşkanlığıdır. Tek dereceli bir seçimle genel oyla seçilen cumhurbaşkanının görev süresi altı yıldır. Cumhurbaşkanı adayını parti üst yöneticileri belirler, seçimlerin dürüstlüğünü ise yüksek mahkeme gözetir. Cumhurbaşkanı devletin ve silâhlı kuvvetlerin başıdır.

Anayasa’nın 18.maddesi gereği, angarya yasak olup hiç kimse zorla çalıştırılamaz. Maddenin ikinci fıkrasında bazı hallerle beraber vatandaşlık ödevi niteliğindeki beden ve fikir çalışmalarının zorla çalıştırma sayılmayacağı belirtilmiştir. Buna göre vatandaşlık ödevi olarak vatan hizmeti kapsamına giren askeri nitelikteki veya onun yerine geçen hizmetler zorla çalıştırma sayılamaz[539]. Akıllıoğlu da, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin “anayasal değer”de, hatta “anayasa üstü” konumda olduğunu düşünmektedir. Yazara göre, Anayasanın eksenini oluşturan “insan haklarına saygı” ilkesi sadece Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesinin değil, fakat bütün uluslararası insan hakları normlarının anayasal değerde sayılmasını zorunlu kılmaktadır[472]. Askeri öğrenciler ile ilgili mevzuatta disiplin kurullarının verdiği kararlara karşı hangi sürede ve hangi makama karşı itiraz edilebileceği yönünde bir düzenleme bulunmamaktadır. Disiplin kurulu kararları ilgili Kuvvet Komutanının onayı ile kesinleştiğinden bu kararlara karşı itiraz İç Hizmet Yönetmeliği hükümlerine göre bir üst makam olan Genelkurmay Başkanlığına yapılmalıdır. Disiplin amirlerinin sicil amiri durumunda bulunan üst disiplin amirleri de, TSK’da çalışan  Devlet memurlarına doğrudan disiplin cezası verebilirler[365]. Maddesine göre, Jandarma Genel Komutanlığı ve Sahil Güvenlik Komutanlığında çalışan Devlet memurların en üst disiplin amiri İçişleri Bakanı ve İçişleri Bakanlığı Müsteşarı’dır. Bağımsız birimlerde ise, amirlik görevini asaleten veya vekâleten yürüten en az binbaşı rütbesindeki subaylar disiplin amiridir.

Dolayısıyla metnin lafzından hareketle, bu kısıntıyı idarenin işlemin kılığını değiştirmesine cevaz verecek şekilde devlet memurluğuna ilişkin disiplin bozucu fiillerden ötürü verilen cezalara şamil etmek mümkün değildir. Aksinin kabulü, idarenin bu suretle denetimden kaçınmasını meşru saymak anlamına gelir. Bu açıklamalar karşısında, Türk Silahlı Kuvvetlerinde görevli devlet memurları hakkında ikili bir disiplin hukuku rejiminin öngörüldüğü;1602 sayılı AYİM Kanununun 21/3. Maddesindeki denetim kısıntısının, 1632 sayılı Askeri Ceza Kanununun 165. Maddesinde sayılan sadece amire saygısızlık ve emre itaatsizlik suçlarından dolayı Askeri Ceza Kanununda öngörülen usullere göre verilen disiplin cezalarını kapsadığı, diğer disiplini bozucu eylemlerden dolayı verilen disiplin cezalarında ise, yargı yolunun açık olduğu anlaşılmaktadır. Başka bir anlatımla, 1602 sayılı Kanununun 21/3. Maddesindeki hükümden maksat, gerçekten ve her bakımdan askeri disiplin suç ve tecavüzlerinden ötürü verilen cezaların yargı denetimine mani olmaktır. Yukarıda açıklandığı üzere Askeri Yüksek İdare Mahkemesinin de oyçokluğuyla benimsediği görüş olan oda hapsi disiplin cezası ile ilgili normlar çatışmasının Anayasa – Sözleşme çatışması olduğu kabul edildiğinde, 5170 sayılı Kanunla Anayasanın 90.

  • Federal yürütme organı Nijerya federasyonu başkanıdır.
  • Duruşmaların aleniyeti ilkesi gereğince duruşmaları izleyici olarak izleyebilirsiniz.
  • Cezalının ordudan ayrılması halinde evvelce verilmiş bulunan cezanın çektirilmesi veya tamamlattırılması disiplinin temini bakımından katkı sağlamayacaktır.

Maddesinde belirtilen katalog suçlarla ilgili olarak Cumhuriyet savcısına da verildiğini belirtmiştik. Yani, yukarıda açıklanan “hâkimin TCK.m.61/1 hükmünü uygularken dikkate alması gereken kıstaslar ile temel ilkeler”, Cumhuriyet savcısınca da seri muhakeme kapsamında sonuç ceza belirlenirken dikkate alınacaktır. Hâkim temel cezayı belirlerken, öncelikle sanığın eyleminin hangi kanun maddesinde düzenlenen hangi suç maddesini oluşturduğunu tespit etmektedir (soyut aşama). Ancak hâkim suçun kanuni tanımında birden fazla ceza seçimlik olarak öngörülüşse, artık ‘cezanın çeşidi’ni belirlemekle suretiyle -yani, adli para cezası veya hapis cezasından birini seçerek- temel cezayı belirlemektedir. Hâkim, ceza yargılaması sonunda yüklenen suçu işlediği sabit olan sanık hakkında “mahkûmiyet” kararı vermektedir. Mahkûmiyet kararı verirken de, öncelikle TCK’nin 61.

İzinsizlik cezası verilmesi nedeniyle çarşı iznine çıkamayan cezalılar normal günlük faaliyetlerini yapabilmektedir. Herhangi bir şekilde kilit altında tutulmaz veya bir odada kapalı tutulmazlar. Bu nedenle TSK’nın bünyesindeki yaşamın normal sınırlarını aşmayan kısıtlamalar içeren izinsizlik cezası, özgürlükten yoksun bırakan bir ceza niteliğinde olmadığından Sözleşme’nin 5. Maddesindeki düzenlemenin doğrudan uygulanabilir, emredici bir hüküm olmadığı, yasama organına izin veren bir hüküm olduğu, norm çatışmasının Anayasa- Sözleşme çatışması değil, yasa – sözleşme çatışması olduğu[567], oda hapsi cezası verilip verilemeyeceği ile ilgili olarak  AİHS’nin 5. Maddesinin doğrudan uygulanması gerektiği kanaatini taşımaktayız. Komisyon göz hapsi cezasının sözleşmeye aykırı olmadığına ancak oda hapsi ve ağır oda hapsi cezalarının sözleşmeye aykırı olduğuna karar vererek konuyu Mahkeme önüne götürmüştür. Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesine anayasal hatta anayasaüstü değer veren diğer bir yazar da Yüzbaşıoğlu’dur. Yazara göre, “Anayasanın 2.maddesinin ‘insan haklarına’ yollama yaptığı da göz önüne alındığında, Anayasanın özellikle bu 2. Maddelerini birlikte yorumundan çıkan sonuç, insan haklarına ilişkin uluslararası andlaşmaların, uluslar-üstü hukuk kuralı olarak, Türk hukuk düzeninde de en üstte yer aldığıdır.

Bu anlamda, bir uyuşmazlık, ilgili devletin iç hukukunda idari uyuşmazlık olarak nitelense bile, AİHM, bu uyuşmazlığı Sözleşme’yle korunan medeni ya da cezai alana ilişkin uyuşmazlık niteliğinde görüyorsa buna ilişkin davanın 6. Maddedeki güvencelerden yararlanması gerektiğini kabul etmektedir. İlgili devlette uyuşmazlığa bakan mahkemenin niteliği veya yapısı önemli değildir. Önemli olan dava konusu hakkın ya da suçlamanın nitelik ve anlamıdır[582]. Disiplin suçlarında, disiplin kabahatlerinde olduğu gibi amirin cezalandırma zorunluluğu bulunmaktadır. Disiplin tecavüzlerinde olduğu gibi amirin affetme yetkisi yoktur. 477 SK’da düzenlenen disiplin suçlarının, mutlaka disiplin mahkemelerince cezalandırılması gerekli değildir. Maddesine bağlı cetvelde tanınan yetki içinde faile oda veya göz hapsi cezası verebileceği gibi, dilerse suç dosyası hazırlayarak teşkilatında disiplin mahkemesi kurulan komutanlığa gönderir (477 SK m.14). I. Kanımca öncelikle tartışılması gereken noktanın, yeni düzenlemenin Anayasa’nın 9. Altını önemle çizerek belirtmek gerekir ki, Anayasanın 9. Maddesi; “yargı yetkisi, Türk Milleti adına bağımsız ve tarafsız mahkemelerce kullanılır” hükmüyle, yargılama yetkisinin ancak mahkeme tarafından kullanılacağını belirtmiştir. Bu husus sadece bir anayasa hükmü değildir; aynı zamanda ‘genel bir hukuk’ ilkesidir.

Ouvrir le chat
Comment peut-on vous aider ?
Bonjour 👋
Comment peut-on vous aider ?